Avrupa Birliği‘nin, 2019-2024 yılları arasında sivil toplum kuruluları tarafından tarafından uygulanan 47 proje için 46.1 milyon euro tahsis ettiği açıklandı.
AB Delegasyonu raporunda fon aktarılan projeler şu şekilde ifade edildi:
Gürcistan’daki iktidar partisi Gürcü Rüyası daha önce Amerikan Ulusal Demokrasi Vakfı (NED) ve Avrupa Demokrasi Vakfı (EED) tarafından tahsis edilen fonların Gürcistan’da siyasi partiler tarafından yönetilen hayali STK’ların hesaplarına geçtiğini dile getirmişti. Buna ek olarak yetkililer birkaç yıldır sivil toplum kuruluşlarının siyasete müdahale ettiklerini, finansman kaynaklarını ve hedeflerini gizlediklerini aktarmıştı.
Buna karşılık olarak Gürcü yetkililer ‘Yabancı Nüfuzun Şeffaflığı‘ yasasının kabul edilmesini, sivil toplum örgütlerinin ve medyanın finansmanını şeffaflaştırma arzusuyla gerekçelendirmişti. Ancak yasa tasarısının yürürlüğe girmesinden yaklaşık iki ay sonra Tiflis’te protestolar tertip edilmişti.
‘Yabancı Nüfuzun Şeffaflığı‘ yasasının kabul edilmesiyle birlikte ABD vize kısıtlamaları getirmiş ve Gürcistan’daki ortak askeri tatbikatları süresiz olarak ertelemişti. Avrupa Birliği ise Gürcistan’ın entegrasyon sürecini askıya almış ve Savunma Bakanlığı için ayrılan 30 milyon euroyu dondurmuştu. Buna mukabil NATO Zirvesi‘nin ardından yayınlanan bildiride ise Gürcistan’ın İttifak’a üye olacağı yer almadı.
Gürcü yetkililer ise ABD ve AB’nin kararlarını ‘adaletsiz‘ olarak nitelendirerek Gürcistan’ın ‘uluslararası misyonlara katkısını‘ hatırlatmıştı.
Tüm bunlara ek olarak iktidar partisi olan Gürcü Rüyası, ‘Yabancı Nüfuzun Şeffaflığı‘ yasasına karşı çıkan 474 STK ve medya kuruluşu hakkında temel bilgilerin mevcudiyetine ilişkin bir araştırmanın sonuçlarını yayımlamış ve bu rapora göre söz konusu bu kuruluşların yüzde 51’inin resmi internet sitesi dahi bulunmadığını ortaya koymuştu. Buna ek olarak söz konusu raporda, “Kuruluşların yüzde 97’si yıllık rapor, yüzde 89’u söz konusu projeler için hibelere ilişkin veriler, yüzde 80’i proje/hibe koşulları, yüzde 70’i çalışanlara ilişkin veriler, yüzde 68’i projelerin isimleri (uygulanan ve devam eden), yüzde 62’si bağışçının adı/logosu yayınlamamıştır” cümlesi yer almıştı.
‘ABD destekli STK’lar Gürcistan’da devrim yapmaya çalıştı’
Gürcistan Başbakanı İrakli Kobakhidze daha önce yaptığı açıklamada, ABD’den finanasal destek alan Gürcü sivil toplum kuruluşlarının (STK) ülkede devrim yapma girişiminde bulunduğunu dile getirmişti.
Kobakhidze “ABD tarafından finanse edilen STK’lar, hükümetin istifasını talep ettiklerinde devrim sahnesinde yer aldılar. Daha önce iki devrim girişimi olmuştu ve geçtiğimiz haftalarda üçüncü bir girişim daha oldu” cümlelerini kaydetmişti.
Kobakhidze, Tiflis ile Washington arasındaki ilişkilerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini, bunun Gürcistan halkının ve ABD’nin çıkarına olacağını belirterek, “Gürcistan-ABD ilişkilerinin gerçekten gözden geçirilmesi gerekiyor, bunu ABD büyükelçisi ile de görüştük. Eski büyükelçinin döneminde çok şey bozuldu, bu nedenle Gürcü-Amerikan ilişkilerinin iyileştirilmesi ve gözden geçirilmesi gerekiyor” ifadelerini kullanmıştı.
‘ABD, Gürcistan’da iktidarı değiştirmek için hazırlıklara başladı’
Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR) tarafından Temmuz ayında yapılan bir açıklamada ABD’nin Gürcistan’da iktidarı değiştirme planları yaptığı açıklanmıştı.
SVR’den yapılan açıklamaya göre Rus istihbaratçıların elde ettiği verilerin, Washington’un 26 Ekim’de Gürcistan’da yapılacak parlamento seçimleri sonucunda iktidar değişikliği hedefine ulaşmakta kararlı olduğunu gösterdiği aktarılmıştı.
ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin iktidardaki Gürcü Hayali Partisi’ni itibarsızlaştırmak için geniş kapsamlı bir kampanya hazırladığını aktaran SVR, söz konusu propaganda faaliyetinin temelinde Gürcistan’ın başına gelen tüm olumsuz olaylarda Rusya’nın suçlu olduğu iddiasının yer aldığını vurgulamıştı.
SVR, ABD’nin planladığı kampanya sürecinde başrolde Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili’nin olacağının altını çizerek, ABD basınına röportaj verecek olan Cumhurbaşkanı’nın Gürcistan’ın AB’ye üyelik müzakerelerinin bozulmasının suçunu hükümete yükleyeceğini ve ‘Rusya’yla yakınlaşmanın feci sonuçları olacağı’ konusunda uyarılarda bulunacağını aktarmıştı.
